5N1K Masasında Sosyal Hizmet
Eğitim hayatımız boyunca Sosyal hizmete dair birçok tanım okur ve bunları detaylıca öğrenmeye çalışırız. Bu öğrenmeler sonucunda Sosyal hizmetin hep başka bir deryasına uzanırız bu deryada birçok hikayeye şahit olur onu anlamaya çalışırız. Peki bunun bir sonu var mıdır bilinmez.Nitekim Sosyal hizmet sorunlara çözüm bulabilmek için doğmuştur. Ve geçen süreçlerde sorunların azalmaktan çok arttığıma şahit oluruz. O yüzden Sosyal hizmetin durmaya ya da kabuğuna çekilme gibi bir şansı yoktur. O zaman baslayalım…
Öncelikle Sosyal hizmet okuyan herkesin o itinayla sorulan soruya nasıl cevap vereceğini önceden düşündüğü soruyu soralım. Üniversite kazanmışsın hayırlı olsun, peki hangi bölümü kazandın ? Hepimizin çoğu zaman acaba nasıl bir cevap versemde anlaşılsam dediği birçok tanım ezberlediği bunları itinayla anlattığı ama ona rağmen halk dilinde bizi şu cümleler ile tarif ediyor olmaları bizi üzmektedir “ha evet siz insanlara para veriyorsunuz, yani öğretmen gibi bir şey mi? ya da evlatlık verensiniz dediği eksik ve yanlış bilinen o kıymetli meslek alanı Sosyal çalışmacı. Birkez daha bıkmadan yorulmadan sorulan o soruları şimdi 5N1K masasında ele alalım bakalım biz kimmişiz?
SOSYAL HİZMET “NEDİR”?
Toplum refah seviyesini arttırmaya yönelik hizmetlerde bulunan ve hizmet kapsamında en çok dezavantajlı grupları ele alan diğer bireyler gibi sorun yaşamadan avantajlı konuma gelmesinde onlara yardımcı olup rehabilite sağlayan uygulamalı bir meslek ve disiplindir. Yaşlı,çocuk, kadın, engelli, bağımlı vb. kesimlere yönelik çalışmaları yürüten bu çalışmalar esnasında onların biricikliğine zarar vermeden yüksek yararlarını amaç edinen meslek elemanına denir. Sosyal hizmet 2 temel kabul üzerine odaklanır. Bunlar “insanın değer ve onuruna saygı duymak, onların değişime açık ve gelişme düzeylerine dair olan inanca sahip olmalarına odaklanır. Sosyal hizmet sadece eğitimle öğrenilebilecek bir alan değildir. Sosyal hizmetin doğası anlamaya ve harekete geçmeye odaklanır. Edindiğimiz bilgileri sahada gösterme gücü elde ettiğimizde kullanacağımız kuramlar ve profesyonel uygulamalar bu mesleğin özünü ortaya çıkaracaktır. Sosyal hizmet birçok meslekle işbirliği halindedir. Özellikle “Biopsikososyal yaklaşımı ele almamız boşuna değildir. Sosyal hizmet insancıl politikalar ile harekete geçen bir sistemler bütünüdür. Bireyi çevresi içerisinde ele alır. Nitekim bu çevreye okul, arkadaşlık,aile,sağlık,hukuk,şiddet vb. birçok konu dahildir. Kısacası insan ve insana dair her konuda Sosyal hizmet vardır.
SOSYAL ÇALIŞMACI “NASIL”OLUNUR?
Sosyal çalışmacı olabilmek için üniversitelerin Sosyal hizmetin dört yıllık bölümlerinden mezun olunmalıdır. Ayrıca açık öğretim fakültelerinin Sosyal hizmet bölümünden mezun olanlar KPSS sınavına girerek Sosyal çalışmacı olabilirler. Peki diyelim ki bu süreçleri tamamladınız peki ya sonra? Kendinizi hazır hissediyor musunuz? Sosyal hizmet sadece dört yıl içerisine sığacak bir uygulama değildir. Bu sadece belli bir yüzdesini oluşturmaktadır. Bu yüzdeyi etkili doldurmanın yanı bol bol bilgi edinme ve edindiklerini uygulayabilme üzerine olmalıdır. Sonuçta bu oldukça işe yarayacaktır. Şimdi ise bölüm sonrasında edindiğimiz becerilerimize odaklanalım. Yardımsever, empati yeteneği yüksek, yaratıcı, çözüm odaklı, insanları seven ve onların refahı için kolaylık sağlayan, dinleyebilme becerisi olan, hoşgörülü, analiz etme becerisi yüksek, etkili iletişim kurabilme, soğukkanlı olabilme, özgüven sahibi olma, gizliliğe önem verme, anlayış sahibi olmak gibi nitelikler gerekmektedir. Bunlar size tanıdık gelmiştir. Taa bölüme başlamadan önce, evet o zamanlar bu özelliklere sahip insanların bölüme yönelmesi gerektiği söyleniyordu. Şimdi soralım kendimize bölüm bitti peki bu özellikleri sağladık mı?
SOSYAL HİZMET “NE ZAMAN” ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Evet bu değerli meslek bu kadar işlevselken ortaya çıkması neden bu kadar geç oldu diyebiliz. Sanayi devrimi desem herkesin aklında birkaç senaryo belirecektir. Evet insanlar sanayi devriminde birçok sorunla yüzleşti 1800’lü yılların sonlarına doğru insanların sorunlarına yardımcı olabilmek için bir anlayış ortaya çıktı ve bu anlayış gönüllülük esasına dayanıyordu. Bu gönüllülük esaslarının günün birinde Sosyal hizmet mesleğinin temelini atacağını kim bilebilirdi. İngiltere’de 1890’lara doğru gönüllülerin çalışmaları doğrultusunda ortaya çıkan ve dünyanın birçok yerine yavaş yavaş dağılan bu anlayış bugüne kadar değişime uğramış gelişmiş ve şimdiki Sosyal hizmeti oluşturmuştur. Sosyal hizmetin ilk yıllarında birçok öncüsü vardır. Ama özellikle Almanya’da Alice Solomon önderliğinde başlayıp New York’ta Jane Adams ile süregelen bu ilerleyiş ilk meyvesini Hollanda’da verecektir. Önceleri gözlem ve sonuçlara dayanan bu eğitim sonradan sistemli bir hale gelmiştir. Sorunların temeline inme, çözüm bulma bunları bir değer ve disiplin üzerine temellendirmek için belli başlı destekler gerekiyordu. Buda sosyal kurumlarda olabilir. Bu kurumlarda yer alan “sosyal adalet ve refah anlayışının varlığı Sosyal hizmetin önünü hayli açacaktır. Türkiye’de 1926 yılına doğru Sosyal hizmet ortaya çıkmıştır. Ancak meslek olarak anılması 1960’tan sonradır.
SOSYAL HİZMETTE GÖREV ALAN SOSYAL ÇALIŞMACI “NERELERDE” ÇALIŞABİLİR?
Bu çok geniş bir konudur bunun üzerine daha sonra detaylı bir çalışma yapılacaktır. Ama kısaca değinmek gerekirse birçok yerde çalışma imkanı vardır. Hatta Türkçe’nin en beğendiğim deyimlerinden biri olan ” Hangi taşı kaldırsan altında çıkar” sözünün tam olarak vücut bulmuş halidir Sosyal hizmet alanları 🙂 Daha önceden değindiğim insana ait olan her yerde mutlaka bir Sosyal çalışmacı vardır sözü bosuna değildir. Bunlardan bazıları Adli Sosyal hizmet, Tıbbi Sosyal hizmet, Askeri Sosyal hizmet, Okul Sosyal Hizmeti, Gruplarla Sosyal hizmet, Geriatri ve Sosyal hizmet, Klinik Sosyal hizmet alanlarının başlıcalarıdır. Peki hangi kurum ve kuruluşlarda çalışırız?
- Kreş, ilkokul, orta okul, lise, üniversite gibi eğitim kurumlarında
- Tutuklu ve tutuklu yakınlarının rehabilitesinde
- İşsiz kesimlerle
- Belediyelerde
- Hastanede
- Engelli bakımı ve rehabilite merkezlerinde
- Kadın sığınma merkezlerinde
- Sevgi evlerinde
- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığında
- Huzurevi
- SSK
- RTÜK
- Sivil toplum kuruluşları( Yeşilay,Kızılay, Vakıflarda vb.)
SOSYAL HİZMET “NİÇİN” ÖNEMLİDİR ?
Dünyamız sürekli değişim içerisindedir. İnsanlar hep bu süreç içerisinde gelişmeli ve uyum sağlamalıdır. Ancak bu herkes için eşit şartlarda olmaz. Kimileri bu süreçte geride kalabilir ya da hiç dahil olmayabilir. Unutulmamalıdır ki insan hayatı boyunca birçok evreden geçer ve bu evreler kişiye avantaj sağladığı kadar dezavantajda sağlayabilir. Mesela bebekliğinden yaşlılığına kadar geçen biyolojik süreçlerde insan nelere gereksinim duyar nelere maruz kalır. Bu yüzden adil bir toplumu oluşturmak ve insani değerleri güçlü kılabilmek için Sosyal hizmet mesleğine ihtiyaç duyulur. Günümüz dünyasının en önemli ve ihtiyaç duyulan mesleği Sosyal hizmettir. Refah seviyesi yüksek toplumlar sosyal adaleti sağlar ve insan haklarının önemini vurgular. Nitekim Sosyal hizmettinde en önemli amacı tam olarak budur. Sosyal hizmet bir toplumun olmazsa olmazıdır. Sosyal hizmet bir adayıştır. Ve bizler toplumun kanatsız melekleriyiz 🙂
SOSYAL HİZMET BAĞLAMINDA SOSYAL ÇALIŞMACI KİMDİR?
Sosyal çalışmacı birey, aile ve gruplarla çalışan onların sorunlarıyla baş etmelerinde yardımcı olan bunu yaparken onları yadırgamadan koşulsuz kabul eden meslek elemanıdır. Bunları ele alırken Sosyal hizmetin temel kuram ve uygulamalarını ele alarak bireyi sosyal adalet ve hak çerçevesinde sistemli bir hizmet sunmayı amaç edinir. Daha edebi bir dil ile anlatmak gerekirse…
Hayat bir koridordur ve bu koridor birçok insan manzarasıyla doludur. Binbir tane hikayenin sesi bu koridorda adeta yankılanır. Kadınından erkeğine, yaşlısından çocuğuna bu koridorun hep bir uğrayanı vardır. Birçok yola açılır bu koridor. Kimi hüzne kimi umutsuzluğa kimi ölüme peki hiç mi seyredilesi bir manzarası yoktur bu koridorun? Vardır ama öncelikle bu koridorun dar, karanlık ve soğuk yerlerinden uzaklaşıp bir ışık aramalıdır kişiler. Tam bu esnada sosyal çalışmacılar devreye girer. Sosyal çalışmacılar toplumun karanlıkta kalmış yerlerini aydınlatan ve orada mahsur kalmış kişilere eşlik eden bunu yaparken kendinden emin davranan, kendisini bu yola adayan meslek elemanıdır. Sosyal çalışmacılar, çığlıkları duyup koşuşturan pelerinsiz kahramanlardır. O zaman İYİKİ SOSYAL HİZMET.
Başka bir içerikte tekrar görüşmek üzere sağlıcakla kalın.